16 Mayıs 2010 Pazar

Inancsizlarin genel özellikleri


1)İnanmamaya inanırlar
2)Kişilere taparlar
3)Müslümanları cahillikle suçlarlar
4)Kur'an ı kafalarına göre yorumlarlar
5)Arapçanın lastikliğine inanırlar
6)Genelde kur'an a sataşırlar
7)Milletin zayıf noktalarından yaklaşırlar
8)İnsanın aklına fitne fücur sokarlar
9)Tefsir nedir bilmezler giderler direk kelime anlamları ile yorum yaparlar
10)Kur'an a göre ikinci sınıf olarak göstermeye çalıştırdıkları kadınları cinsel meta dan başka birşey olarak görmezler
11)Pozitif bilime inanırlar görmediklerine inanmazlar
12)Garip bir olayla karşılaştıklarında bilimde bunu açıklayamazsa saçma sapan şeylere bağlarlar.
___________________________________
يَااَيُّهَا الَّذينَ امَنُوا امِنُوا بِاللّهِ وَرَسُولِه وَالْكِتَابِ الَّذى نَزَّلَ عَلى رَسُولِه وَالْكِتَابِ الَّذى اَنْزَلَ مِنْ قَبْلُ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللّهِ وَمَلئِكَتِه وَكُتُبِه وَرُسُلِه وَالْيَوْمِ الْاخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا بَعيدًا

Nisa / 136. Ey iman edenler! Allah'a Peygamberine Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah'ı meleklerini kitaplarını peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyle sapıtmıştır.

فَاِنْ امَنُوا بِمِثْلِ مَاامَنْتُمْ بِه فَقَدِ اهْتَدَوْا وَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنَّمَا هُمْ فى شِقَاقٍ فَسَيَكْفيكَهُمُ اللّهُ وَهُوَ السَّميعُ الْعَليمُ

Bakara / 137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar; dönerlerse mutlaka anlaşmazlık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir bilendir.

لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلكِنَّ الْبِرَّ مَنْ امَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الْاخِرِ وَالْمَلئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّنَ وَاتَى الْمَالَ عَلى حُبِّه ذَوِى الْقُرْبى وَالْيَتَامى وَالْمَسَاكينَ وَابْنَ السَّبيلِ وَالسَّائِلينَ وَفِى الرِّقَابِ وَاَقَامَ الصَّلوةَ وَاتَى الزَّكوةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُوا وَالصَّابِرينَ فِى الْبَاْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ وَحينَ الْبَاْسِ اُولئِكَ الَّذينَ صَدَقُوا وَاُولئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ



Bakara / 177. İyilik yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik o kimsenin yaptığıdır ki Allah'a ahiret gününe meleklere kitaplara peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara yetimlere yoksullara yolda kalmışlara dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar namaz kılar zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!

لَااِكْرَاهَ فِى الدّينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَىِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقى لَا انْفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَميعٌ عَليمٌ

Bakara / 256. Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.

Yalnızlık ve Tekbaşınalık

 9qv893
 Kendi iç yolculuğuna çıkan her insanın bir dönem, bir şekilde takıldığı bir konu olduğunu sanıyorum: Yalnızlık nedir? Tek başınalık nedir? Bu soru özellikle ansızın kendi kendinize olmaktan da büyük bir keyif aldığınızı ve fakat sosyalleşmenizde, eskiye kıyasla, görünürde bir düşüş olduğunu farkettiğiniz (veya bunun size çevrenizdekilerce farkettirildiği) zaman aklımıza düşer.
İnsanın kendiyle olmaktan delice zevk alması, tek başınalığının saltanatını sürmesi aslında onun yalnız olduğuna mı işaret eder? Yoksa hayattaki en büyük nimetlerden biri midir?
Osho'nun bu konuya ışık tutan bir yazısını paylaşmak istedim bugün. Bakın bakalım içiniz ne diyor ?? Siz yalnız mısınız? Yoksa tek başına mı?
"Yalnızlıktan Tek Başınalığa...
Yaşamlarımızda önemli bir başkası olmadığında kendimizi ya yalnız
hissederiz ya da yalnızlığın getirdiği özgürlüğün tadını çıkarırız. Derinden
hissettiğimiz gerçekler konusunda başkalarından destek alamadığımız zamanlar, kendimizi ya yalnız ve acı dolu hissederiz ya da vizyonumuzun, ailemizin, dostlarımızın veya iş arkadaşlarımızın onayına olan insani gereksinimimizin üstesinden gelecek kadar güçlü olmamıza seviniriz. Yaşama bakış şeklimiz yolumuzu belirler.
Yalnızlık kelimesi bile insanın içinde bir üzüntü yaratmaya yeter. Bu sadece
yanlış bir çağrışım, yanlış bir yorumdur. Buna yalnızlık, yalıtılmışlık yerine tek başınalık demek daha doğrudur. İnsanlar yalnız olduklarında üzülmeleri gerektiğini düşünürler. Bu doğru değildir, insanlarla olmanın getirdiği mutluluk son derece yüzeyselken, kendi başına olduğunda beliren mutluluk ise muazzam bir derinliğe sahiptir. Tek başınalık üzüntü getirmez. Tek başınalığın en derinlerine bir kez olsun inmişsen, artık her türlü ilişki sana yüzeysel gelecektir.Tek başına olduğunuz zaman yapayalnız değilsiniz.
Yalnızlık ile tek başınalık arasında büyük bir fark vardır. Yalnız olduğunuz zaman bir başkasını düşünmektesinizdir, bir başkasını özlemektesinizdir. Yalnızlık olumsuz bir durumdur. Diğeri-dostunuz, kocanız,karınız, anneniz,sevgiliniz - yanınızda olsa daha iyi olacağınızı hissediyorsunuzdur. Diğeri yanınızda olsa çok iyi olacaktır, ama değildir. Kişinin er ya da geç yalnızlıkla karşı karşıya gelmesi gerekir. Bir kez onunla yüzleştiğinde, yalnızlık renk değiştirir,nitelik değiştirir. Tek başınalığa dönüşür.
Yalnızlık diğerinin yokluğudur. Tek başınalık, yanınızda kendinizin olmasıdır. Tek başınalık çok olumludur. Bir varlıktır, bol bir varlıktır. Varlıkla o kadar dolusunuzdur ki , varlığınızla tüm evreni doldurabilirsiniz ve başkalarının varlığına ihtiyaç kalmaz. Yalıtılmışlık içinde üzüntü ve sefaleti barındırırken, kendi başınalık gerçek mutluluğa dair bir enginliğe sahiptir."    
OSHO                alinti
n6fb373ezpt